Tavsiye Et Kullandığımız takviyelerin dozajları hakkında

[Şahin_tutuş]

Genel olarak muhabbet kuşlarımız için Bt amin forte, Gerwit w, Probiyotik gibi ek takviyeler veriyoruz. Fakat dozajları hakkında kafamı kurcalayan bir konu var. Sizlerin de görüşlerini merak ediyorum.

Röhnfreid firması genel olarak yarış güvercinleri için takviyeler üreten köklü bir firma. Bir güvercin en kaba haliyle 300-400 gram. Bir muhabbet kuşu ise 40-50 gram arası. İlaçlarda normalde kiloya göre dozaj hesaplanıp verilir. Fakat röhnfreid firmasının web sitesini incelediğimde güvercinler için ayrı, muhabbet kuşları için ayrı bir dozaj ayarı yok.

Örneğin Gervit w multivitamin için 1 litreye 5 ml demiş. Bugüne kadar bize öğretilen 1l =10 ml ise 100 ml = 0.5 ml şekline. Fakat bir güvercin ile muhabbet kuşu aynı ağırlıkta değil.

Yapay zekaya kiloya göre bir hesaplama yap dediğimde 0.066 ml gibi epey düşük bir dozaj hesapladı.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda merak ediyorum açıkçası. Şahsi fikrim bundan sonra 0.5 ml yerine en azından 0.1 ml gibi bir dozaja düşürmek. Etkinliği azalır mı bilmiyorum.

Ayrıca ekstra başlık açmamak adına bir konuyu daha belirtmek istiyorum. Kullandığımız vitamin ya da takviyelerin bulunduğumuz mevsime ya da ortam sıcaklığına göre uygulamaları ve bunların kuşların bakımında farklılık göstermesi gerektiğine inanıyorum. Sizlerin düşünceleri nelerdir bu iki konuda? Yaptığınız farklı uygulamalar var mı?

 

[Tuba K.🥈]

Ml olarak hesaplama yapmadım hiç yarım suluğa entrobac mercimek tanesi kadar. BT amin Forte 8 damla gervit multivitamin 4 damla şeklinde kullanıyorum büyük papağanlar için dozu 2 ye katlayarak kullanabilirsiniz

 

[Sati]

Hocalarım sizler de @Mehmet Gürbüz hocanın kitabını okuyorsunuz,
Doğal yollarla ilerlemeyi neden düşünmüyorsunuz.
Sizler konuya hakim tecrübelisiniz sonuç olarak.

Burda konuya hakim olmayan, acil yardım arayan, hocanın tariflerini anlatımlarını anlamayacak ve kitaba da erişimi olmayan gelen arkadaşlara bu takviyeleri tavsiye etmek bir açıdan mantıklı hızlı sonuç açısından katılıyorum, biz bilinçli kişilerin kimyasaldan uzaklaşması gerektiğini düşünmekteyim.

Yazıyı uzatmak ta istemiyorum küçük bir örnek belirtmek isterim yaşadığım için.
Çok enteresan ama bugun yaşadığım olaydan bahsedeceğim.

1 haftadır hiç bir takviye vermiyorum kuşlara
Yumurtalı sebzeli mama yaptım, saldırdılar enteresan kısmı mamanın yüzüne bakmayan takımım bile saldırdı, lokma almazlardı onların mamalıkları takılır ellenmeden geri alınırdı.

Bizim doğal besleme konusu amacından çıkınca demet hocam kiliti koydu canı sağ olsun haklı hocam sözüm yok.
Hayırlı geceler dilerim.

 

[Şahin_tutuş]

Hocalarım sizler de @Mehmet Gürbüz hocanın kitabını okuyorsunuz,
Doğal yollarla ilerlemeyi neden düşünmüyorsunuz.
Sizler konuya hakim tecrübelisiniz sonuç olarak.

Burda konuya hakim olmayan, acil yardım arayan, hocanın tariflerini anlatımlarını anlamayacak ve kitaba da erişimi olmayan gelen arkadaşlara bu takviyeleri tavsiye etmek bir açıdan mantıklı hızlı sonuç açısından katılıyorum, biz bilinçli kişilerin kimyasaldan uzaklaşması gerektiğini düşünmekteyim.

Yazıyı uzatmak ta istemiyorum küçük bir örnek belirtmek isterim yaşadığım için.
Çok enteresan ama bugun yaşadığım olaydan bahsedeceğim.

1 haftadır hiç bir takviye vermiyorum kuşlara
Yumurtalı sebzeli mama yaptım, saldırdılar enteresan kısmı mamanın yüzüne bakmayan takımım bile saldırdı, lokma almazlardı onların mamalıkları takılır ellenmeden geri alınırdı.

Bizim doğal besleme konusu amacından çıkınca demet hocam kiliti koydu canı sağ olsun haklı hocam sözüm yok.
Hayırlı geceler dilerim.

Evet kitabı ben de okumaktayım. Öncelikle değerli görüşlerin için teşekkürler. Elimde çeşitli takviyeler olması onların hepsini birebir uyguluyorum anlamına gelmiyor. Zaten araştırma halindeyim. 4

Dikkatimi çeken şey takviyelerde dozaj konusuydu. Vitamin bile vermesen yıllarca yaşıyorlar zaten. Hastalık içinde yaşayabilir ya da hastalıklara açık olabilir o ayrı konu. Yıllarca sadece yem ve su ile de besledim kuşları. Hatta bilinçsiz bir şekilde 1 hafta suyunu değiştirmeden. Anlattığım bundan 20, hatta 25 yıl öncesidir. Takviyeli beslemekle takviyesiz beslemek arasında gördüğüm fark ise şuydu. Dişi muhabbet kuşum yaklaşık 1.5 yaşında iken kızgınlığa girdi. Bu sanki kötü gibi duruyor ama uzmanların söylediği 1 yaşından önce eşe atmayın uyarısı ile belki de tam uyumlu. Şu zamanlarda beslediğim takviyeli kuşlarda ise 4 ayda kızgınlık yumurtası atan var.

Gözlemlerime göre iyi olsun diye verdiğimiz takviyeler erken olgunlaşma ve kızışmaya sebep oluyor. Bunun tehlikesi ise dişi kuşlarda yumurta tıkanması, yumurtanın çıktığı noktada çatı diyebileceğimiz kısmın dişi kuşta kayması gibi çok ciddi sorunlar. Hem de dişi kuşun ömründen yiyor. Bunların farkındayım. Zaten bu yüzden araştırma halindeyim.

Ayrıştığımız nokta şu, bende biraz üretici kafası var. Sadece üretici kafası ile hobici arasında bir denge kurmaya çalışıyorum diyelim. Mesela şu çokça kullandığımız Röhnfreid ürünlerini kendi orjinal web sitesinde incelediğimde adamlar birçok ürünü yarış güvercinleri için üretmişler. E haliyle evde en fazla tünekten tüneğe atlayan bir kuş için karaciğer yükü bazı ürünler. Fakat ben üretici kafasıyla çok yumurta, ve her yumurta dolu olsun hedefi güttüğümde E vitamini kompleksi öne çıkıyor. Bu noktada bunu tohum veya bitkilerle yapabilir miyiz yoksa ek takviye mi gereklidir konusu benim için araştırmaya muhtaç bir konu. Ayrıca hadi çok yumurta aldım, hadi hepsi de dolu çıktı. Bu o yavruların sağlıklı olacağı anlamına gelir mi gelmez mi bilmiyorum.

Yani uzun lafın kısası benim bu hobiyle uğraşma sebeplerim birkaç noktada sizden ayrılıyor olabilir. Ne ''kesinlikle takviye kullanılmalı'' diyebilirim ne de '' tohumdan şaşmayacaksın'' diyebilirim. Kendi deneylerimi yapıp merakımı gideriyorum diyelim. Yine de görüşleriniz benim için çok değerli. Eleştiriye de açığım problem yok.

 

[Sati]

Evet kitabı ben de okumaktayım. Öncelikle değerli görüşlerin için teşekkürler. Elimde çeşitli takviyeler olması onların hepsini birebir uyguluyorum anlamına gelmiyor. Zaten araştırma halindeyim. 4

Dikkatimi çeken şey takviyelerde dozaj konusuydu. Vitamin bile vermesen yıllarca yaşıyorlar zaten. Hastalık içinde yaşayabilir ya da hastalıklara açık olabilir o ayrı konu. Yıllarca sadece yem ve su ile de besledim kuşları. Hatta bilinçsiz bir şekilde 1 hafta suyunu değiştirmeden. Anlattığım bundan 20, hatta 25 yıl öncesidir. Takviyeli beslemekle takviyesiz beslemek arasında gördüğüm fark ise şuydu. Dişi muhabbet kuşum yaklaşık 1.5 yaşında iken kızgınlığa girdi. Bu sanki kötü gibi duruyor ama uzmanların söylediği 1 yaşından önce eşe atmayın uyarısı ile belki de tam uyumlu. Şu zamanlarda beslediğim takviyeli kuşlarda ise 4 ayda kızgınlık yumurtası atan var.

Gözlemlerime göre iyi olsun diye verdiğimiz takviyeler erken olgunlaşma ve kızışmaya sebep oluyor. Bunun tehlikesi ise dişi kuşlarda yumurta tıkanması, yumurtanın çıktığı noktada çatı diyebileceğimiz kısmın dişi kuşta kayması gibi çok ciddi sorunlar. Hem de dişi kuşun ömründen yiyor. Bunların farkındayım. Zaten bu yüzden araştırma halindeyim.

Ayrıştığımız nokta şu, bende biraz üretici kafası var. Sadece üretici kafası ile hobici arasında bir denge kurmaya çalışıyorum diyelim. Mesela şu çokça kullandığımız Röhnfreid ürünlerini kendi orjinal web sitesinde incelediğimde adamlar birçok ürünü yarış güvercinleri için üretmişler. E haliyle evde en fazla tünekten tüneğe atlayan bir kuş için karaciğer yükü bazı ürünler. Fakat ben üretici kafasıyla çok yumurta, ve her yumurta dolu olsun hedefi güttüğümde E vitamini kompleksi öne çıkıyor. Bu noktada bunu tohum veya bitkilerle yapabilir miyiz yoksa ek takviye mi gereklidir konusu benim için araştırmaya muhtaç bir konu. Ayrıca hadi çok yumurta aldım, hadi hepsi de dolu çıktı. Bu o yavruların sağlıklı olacağı anlamına gelir mi gelmez mi bilmiyorum.

Yani uzun lafın kısası benim bu hobiyle uğraşma sebeplerim birkaç noktada sizden ayrılıyor olabilir. Ne ''kesinlikle takviye kullanılmalı'' diyebilirim ne de '' tohumdan şaşmayacaksın'' diyebilirim. Kendi deneylerimi yapıp merakımı gideriyorum diyelim. Yine de görüşleriniz benim için çok değerli. Eleştiriye de açığım problem yok.

Şahin hocam merhaba,
Biraz daldan dala atlayabilirim ara ara bana uyku uğramıyor o aralardan birindeyim yorgunum ama uyuyamıyorum sürçü lisanda bulunmam umarım.

Bu doğallık konusuna 2-3 gündür felaket takmış vaziyetteyim, bir unsurun doğruluğu kafama yattıysa savunmayı seven bir kişiliğim var, rahatsızlık verdiysem öncelikle özür dilerim.

Beşeri gidelim, abi hasta olduk diyelim çocuklar üstünden gideceğim doktor ilaç yazarken çocuğun yaşına, kilosuna göre dozu belirliyor.
İlaç tedavi etmeye ediyor, alternatif tıp ilacı yazan hekim görmedim bunun için alternatif tıp yapan bulmak gerekir, mevcut sistemde hastalığa göre tahlil sonuçlarına göre antibiyotikli, kortizonlu iğneler, şuruplar, haplar, buharlar vs vs
ben şunu çok yaşadım, çocuk sabah akşam 5 gün toplamda 10 iğne yiyor, kendine geliyor hoopp 1 ay olmadan bir daha hasta aynı mevzu bir daha
6 ay hastanelerde gezdiğimi biliyorum. O sebeple kimyasaldan nefret ediyorum. Bi yeri yaparken bir çok yeri de götürdüğünü düşünüyorum.
Bir koca karı tarifim var geçen kış hastalık görmedik, yaz geldi diye kestik tarifi geçenlerde hasta oldular böyle trajikomik durumumuz da oldu. Neyse

İlaçlara değinelim, ilaçların kökü de toprak, toprakta yetişen bitkilerle üretiliyor bir çoğu ama doğası bozuluyor.
Bir kimyager, biyolog değilim hepimizin bildiği kadar konuşuyorum, detayın detayı vardır illaki.

Sizin düşüncenize göre ilerlersek 300-400 gr lık güvercin karaciğer olsun, bağırsak olsun 50 gr lık bir muhabbet kuşuna nazaran 6 kat daha yüksek kapasiteye sahip, sultana 100 gr diyelim 3 kat daha fazla kapasite, size burada %100 katılıyorum.
Bende baktım sayfalarına teknoloji ilerledi bir çevir tuşuyla isterse çince olsun sayfa anlaşılacak kadar çeviriyor iyi kötü.

Diğer çok güzel bir kısma değinmişsiniz, 1,5 yaşında kızgınlıga girerken, takviye alan erkene çekti 14 ay gibi devasa bir süre tamamen sizin rakamlara göre konuşuyorum, bu bile ortada çok büyük bir yanlışın göstergesi olduğunu düşündürüyor.
Benim yavrulu takımın dişisi siyah bilezik, bilginiz vardır 2025 yılı oluyor siyah, 001 numarasıda üreticisinin ilk bebesi her kim ise artık, ben bunu yavru olarak gördüğümden 2 ay kendime alıştırmaya çalıştım baktım olmuyor vazgeçtim, tek kalmasın dedim ev kuşu getirdim, bi baktım hoppala cuppala bi kaç üretici arkadaş vardı yuvalık tak ilk çiftleşmeyse soğutma dediler diye yuvalık taktım şu an 1 aylık oldu yavruları. Mantıksal ve normal şartlarda o kuş 9. ayına girecek yaşında bile değil ama anne Aylardır röhnfried takviyelerini güzel güzel tüketti.

Röhnfried pazarı güzel koklamış bir firma olduğunu düşünüyorum, kuruluş yılına bakmadım belki eski zamanlar posta güvercinleri kullanıldığı için güvercinlere yönelmişte olabilirler belki de dünyanın en değerli kanatlısı güvercin olduğu için. Neden diyeceksiniz;
- Başka bir kanatlı için ev araba takası yapan gördünüz mü ? Kendi adıma ev görmedim ama araba gördüm
- Uluslar arası ticaret hacmide büyük, çok değerli diye anlattığı kuşunu şu ülkeden, bu ülkeden getirdim diyeni de gördüm
- Başka bir kanatlı için birbirini öldüren insan gördünüz mü ? Aşağı yukarı 20 sene önce benim memlekette kenar bir mahallede bildiğiniz savaş çıktı, o zamanlar sosyal medya yok teknoloji yok ne gazeteye düştü ne bişeye çıktı meselede biri diğerinin güvercinini indirmiş vermiyormuş canlar gitti.
Firma doğru hamle yapmış bence

Yavru yumurta konusundaki fikrimi de beyan edeyim, yorumumu bitireyim.
Yumurta dolumu olur boş mu bilemem, yavru sağlıklımı gelir onu da bilemem ama e vitamininin doğalını size söyleyeyim
Bulgur yağı ek olarak bunu kitapta göremezsiniz sanırım varsa da henüz oraya gelmedim çakşır otu araştırmanızı tavsiye ederim.

Şu kısımda da çok haklısınız ben hobi düşünüyorum, siz üretim tabiki fikir ayrılıkları olur mesele keyif alarak konuları tartışmaktır (kavga etmek değil herkes yanlış anlıyor konunun kritigini yapmak kastım )

Uzun lafın kısası bence de o dozajlar yanlış düşüncesindeyim bizim kanatlı dostlara göre değiller.
Sabah etmişiz vallahi hayırlı sabahlar diliyorum.
Not : 30 dk'dır forumdayımdır, Pc başında sabahlamadım göz kalmaz herhalde öyle bişe yapsak

 

[Burçak A.]

Hocalarım sizler de @Mehmet Gürbüz hocanın kitabını okuyorsunuz,
Doğal yollarla ilerlemeyi neden düşünmüyorsunuz.
Sizler konuya hakim tecrübelisiniz sonuç olarak.

Burda konuya hakim olmayan, acil yardım arayan, hocanın tariflerini anlatımlarını anlamayacak ve kitaba da erişimi olmayan gelen arkadaşlara bu takviyeleri tavsiye etmek bir açıdan mantıklı hızlı sonuç açısından katılıyorum, biz bilinçli kişilerin kimyasaldan uzaklaşması gerektiğini düşünmekteyim.

Yazıyı uzatmak ta istemiyorum küçük bir örnek belirtmek isterim yaşadığım için.
Çok enteresan ama bugun yaşadığım olaydan bahsedeceğim.

1 haftadır hiç bir takviye vermiyorum kuşlara
Yumurtalı sebzeli mama yaptım, saldırdılar enteresan kısmı mamanın yüzüne bakmayan takımım bile saldırdı, lokma almazlardı onların mamalıkları takılır ellenmeden geri alınırdı.

Bizim doğal besleme konusu amacından çıkınca demet hocam kiliti koydu canı sağ olsun haklı hocam sözüm yok.
Hayırlı geceler dilerim.

Doğal besleyebilirsiniz ama doğadaki bağışıklık ve şartları tamamen sağlayamazsınız bu nedenle zaten takviye öneriyoruz

 

[Şehmus BAKIR]

Doğal besleyebilirsiniz ama doğadaki bağışıklık ve şartları tamamen sağlayamazsınız bu nedenle zaten takviye öneriyoruz

Kesinlikle katılıyorum kardeşime kim doğal beslemek istemezki?Bu tamamen zaman ve imkân meselesi bugün 6 aylık vitamine 100 TL veriyorsak 6 aylık sebze ve meyveye vs.ne kadar bütçe ayırmak gerekiyor? Ayrıca bunun birde vakit ayırması var kendimden yola çıkıyorum aileme mi zaman ayırayim, işe mi,hoby mi, akraba, cenaze, düğün vs.ve bakıma muhtaç hasta kuşlara mı? Açıkçası 7-8 yıldır takviye programı yaptığım kuşlar var elimde ve ben hiçbir problemlerini görmedim birde benden düzenli olarak 4 yıldır alıp programı yaptığım takip ettiğim kuşlar da var onlarda da problem görmedim bence herşey takip, disiplin ve programı uygulamaktır Mehmet in kitabını ben belki üç kez okudum ve çok keyif aldım çok şey de öğrendim bu yüzden tavsiye edip çekilişler de yaptık insanlar okusun Bilgi sahibi olsunlar diye Şu da bir gerçek kitaptan yapacağım bir tarifi hâlâ erteliyorum bu hafta yapcam inşallah diyorum ama illaki bir şey çıkıyor 🫣 Kısacası herkes birbirine saygı duymak zorunda bunu yapalım bunu edelim demekle valla olmuyor olsaydı bende olurdu

 

[Demet bükay]

Şahin hocam merhaba,
Biraz daldan dala atlayabilirim ara ara bana uyku uğramıyor o aralardan birindeyim yorgunum ama uyuyamıyorum sürçü lisanda bulunmam umarım.

Bu doğallık konusuna 2-3 gündür felaket takmış vaziyetteyim, bir unsurun doğruluğu kafama yattıysa savunmayı seven bir kişiliğim var, rahatsızlık verdiysem öncelikle özür dilerim.

Beşeri gidelim, abi hasta olduk diyelim çocuklar üstünden gideceğim doktor ilaç yazarken çocuğun yaşına, kilosuna göre dozu belirliyor.
İlaç tedavi etmeye ediyor, alternatif tıp ilacı yazan hekim görmedim bunun için alternatif tıp yapan bulmak gerekir, mevcut sistemde hastalığa göre tahlil sonuçlarına göre antibiyotikli, kortizonlu iğneler, şuruplar, haplar, buharlar vs vs
ben şunu çok yaşadım, çocuk sabah akşam 5 gün toplamda 10 iğne yiyor, kendine geliyor hoopp 1 ay olmadan bir daha hasta aynı mevzu bir daha
6 ay hastanelerde gezdiğimi biliyorum. O sebeple kimyasaldan nefret ediyorum. Bi yeri yaparken bir çok yeri de götürdüğünü düşünüyorum.
Bir koca karı tarifim var geçen kış hastalık görmedik, yaz geldi diye kestik tarifi geçenlerde hasta oldular böyle trajikomik durumumuz da oldu. Neyse

İlaçlara değinelim, ilaçların kökü de toprak, toprakta yetişen bitkilerle üretiliyor bir çoğu ama doğası bozuluyor.
Bir kimyager, biyolog değilim hepimizin bildiği kadar konuşuyorum, detayın detayı vardır illaki.

Sizin düşüncenize göre ilerlersek 300-400 gr lık güvercin karaciğer olsun, bağırsak olsun 50 gr lık bir muhabbet kuşuna nazaran 6 kat daha yüksek kapasiteye sahip, sultana 100 gr diyelim 3 kat daha fazla kapasite, size burada %100 katılıyorum.
Bende baktım sayfalarına teknoloji ilerledi bir çevir tuşuyla isterse çince olsun sayfa anlaşılacak kadar çeviriyor iyi kötü.

Diğer çok güzel bir kısma değinmişsiniz, 1,5 yaşında kızgınlıga girerken, takviye alan erkene çekti 14 ay gibi devasa bir süre tamamen sizin rakamlara göre konuşuyorum, bu bile ortada çok büyük bir yanlışın göstergesi olduğunu düşündürüyor.
Benim yavrulu takımın dişisi siyah bilezik, bilginiz vardır 2025 yılı oluyor siyah, 001 numarasıda üreticisinin ilk bebesi her kim ise artık, ben bunu yavru olarak gördüğümden 2 ay kendime alıştırmaya çalıştım baktım olmuyor vazgeçtim, tek kalmasın dedim ev kuşu getirdim, bi baktım hoppala cuppala bi kaç üretici arkadaş vardı yuvalık tak ilk çiftleşmeyse soğutma dediler diye yuvalık taktım şu an 1 aylık oldu yavruları. Mantıksal ve normal şartlarda o kuş 9. ayına girecek yaşında bile değil ama anne Aylardır röhnfried takviyelerini güzel güzel tüketti.

Röhnfried pazarı güzel koklamış bir firma olduğunu düşünüyorum, kuruluş yılına bakmadım belki eski zamanlar posta güvercinleri kullanıldığı için güvercinlere yönelmişte olabilirler belki de dünyanın en değerli kanatlısı güvercin olduğu için. Neden diyeceksiniz;
- Başka bir kanatlı için ev araba takası yapan gördünüz mü ? Kendi adıma ev görmedim ama araba gördüm
- Uluslar arası ticaret hacmide büyük, çok değerli diye anlattığı kuşunu şu ülkeden, bu ülkeden getirdim diyeni de gördüm
- Başka bir kanatlı için birbirini öldüren insan gördünüz mü ? Aşağı yukarı 20 sene önce benim memlekette kenar bir mahallede bildiğiniz savaş çıktı, o zamanlar sosyal medya yok teknoloji yok ne gazeteye düştü ne bişeye çıktı meselede biri diğerinin güvercinini indirmiş vermiyormuş canlar gitti.
Firma doğru hamle yapmış bence

Yavru yumurta konusundaki fikrimi de beyan edeyim, yorumumu bitireyim.
Yumurta dolumu olur boş mu bilemem, yavru sağlıklımı gelir onu da bilemem ama e vitamininin doğalını size söyleyeyim
Bulgur yağı ek olarak bunu kitapta göremezsiniz sanırım varsa da henüz oraya gelmedim çakşır otu araştırmanızı tavsiye ederim.

Şu kısımda da çok haklısınız ben hobi düşünüyorum, siz üretim tabiki fikir ayrılıkları olur mesele keyif alarak konuları tartışmaktır (kavga etmek değil herkes yanlış anlıyor konunun kritigini yapmak kastım )

Uzun lafın kısası bence de o dozajlar yanlış düşüncesindeyim bizim kanatlı dostlara göre değiller.
Sabah etmişiz vallahi hayırlı sabahlar diliyorum.
Not : 30 dk'dır forumdayımdır, Pc başında sabahlamadım göz kalmaz herhalde öyle bişe yapsak

Merhaba yazdıklarınıza katılıyorum
Vitaminler hormonu tetikler ve artırır
Koruyucu özelliği de vardır destekte vermektedir
Örn: sürekli makarna yiyin bir çocuğa nutricina verirsen makarna geri adımda kalır ve ne hikmetse çocuk birden gelişmeye başlar
Şimdi gelelim benim kuşlarıma
Selenyum E50 hiç birine vermedim (yeni başladığım zaman hariç)
Buğday yağı verdim en doğalından1 günlük kürler halinde üreme zamanı geldiğinde verdim
Buğday haşladım, çim yaptım, Selenyum yıllarca kullanmadım halen de kullanmıyorum
Sebze salatası veririm, darı, yem
En önemlisi yuvalığı son dakika takıyorum
Hepsi iç içe olduğu için sürü psikolojisi çok işe yarıyor
Vitaminler gelişimi destekler, kızıştırıcı özelliği %10 ise gerisi size bağlıdır, ortam, beslenme, iklim en önemlisi sevgi

 

[Şahin_tutuş]

Şahin hocam merhaba,
Biraz daldan dala atlayabilirim ara ara bana uyku uğramıyor o aralardan birindeyim yorgunum ama uyuyamıyorum sürçü lisanda bulunmam umarım.

Bu doğallık konusuna 2-3 gündür felaket takmış vaziyetteyim, bir unsurun doğruluğu kafama yattıysa savunmayı seven bir kişiliğim var, rahatsızlık verdiysem öncelikle özür dilerim.

Beşeri gidelim, abi hasta olduk diyelim çocuklar üstünden gideceğim doktor ilaç yazarken çocuğun yaşına, kilosuna göre dozu belirliyor.
İlaç tedavi etmeye ediyor, alternatif tıp ilacı yazan hekim görmedim bunun için alternatif tıp yapan bulmak gerekir, mevcut sistemde hastalığa göre tahlil sonuçlarına göre antibiyotikli, kortizonlu iğneler, şuruplar, haplar, buharlar vs vs
ben şunu çok yaşadım, çocuk sabah akşam 5 gün toplamda 10 iğne yiyor, kendine geliyor hoopp 1 ay olmadan bir daha hasta aynı mevzu bir daha
6 ay hastanelerde gezdiğimi biliyorum. O sebeple kimyasaldan nefret ediyorum. Bi yeri yaparken bir çok yeri de götürdüğünü düşünüyorum.
Bir koca karı tarifim var geçen kış hastalık görmedik, yaz geldi diye kestik tarifi geçenlerde hasta oldular böyle trajikomik durumumuz da oldu. Neyse

İlaçlara değinelim, ilaçların kökü de toprak, toprakta yetişen bitkilerle üretiliyor bir çoğu ama doğası bozuluyor.
Bir kimyager, biyolog değilim hepimizin bildiği kadar konuşuyorum, detayın detayı vardır illaki.

Sizin düşüncenize göre ilerlersek 300-400 gr lık güvercin karaciğer olsun, bağırsak olsun 50 gr lık bir muhabbet kuşuna nazaran 6 kat daha yüksek kapasiteye sahip, sultana 100 gr diyelim 3 kat daha fazla kapasite, size burada %100 katılıyorum.
Bende baktım sayfalarına teknoloji ilerledi bir çevir tuşuyla isterse çince olsun sayfa anlaşılacak kadar çeviriyor iyi kötü.

Diğer çok güzel bir kısma değinmişsiniz, 1,5 yaşında kızgınlıga girerken, takviye alan erkene çekti 14 ay gibi devasa bir süre tamamen sizin rakamlara göre konuşuyorum, bu bile ortada çok büyük bir yanlışın göstergesi olduğunu düşündürüyor.
Benim yavrulu takımın dişisi siyah bilezik, bilginiz vardır 2025 yılı oluyor siyah, 001 numarasıda üreticisinin ilk bebesi her kim ise artık, ben bunu yavru olarak gördüğümden 2 ay kendime alıştırmaya çalıştım baktım olmuyor vazgeçtim, tek kalmasın dedim ev kuşu getirdim, bi baktım hoppala cuppala bi kaç üretici arkadaş vardı yuvalık tak ilk çiftleşmeyse soğutma dediler diye yuvalık taktım şu an 1 aylık oldu yavruları. Mantıksal ve normal şartlarda o kuş 9. ayına girecek yaşında bile değil ama anne Aylardır röhnfried takviyelerini güzel güzel tüketti.

Röhnfried pazarı güzel koklamış bir firma olduğunu düşünüyorum, kuruluş yılına bakmadım belki eski zamanlar posta güvercinleri kullanıldığı için güvercinlere yönelmişte olabilirler belki de dünyanın en değerli kanatlısı güvercin olduğu için. Neden diyeceksiniz;
- Başka bir kanatlı için ev araba takası yapan gördünüz mü ? Kendi adıma ev görmedim ama araba gördüm
- Uluslar arası ticaret hacmide büyük, çok değerli diye anlattığı kuşunu şu ülkeden, bu ülkeden getirdim diyeni de gördüm
- Başka bir kanatlı için birbirini öldüren insan gördünüz mü ? Aşağı yukarı 20 sene önce benim memlekette kenar bir mahallede bildiğiniz savaş çıktı, o zamanlar sosyal medya yok teknoloji yok ne gazeteye düştü ne bişeye çıktı meselede biri diğerinin güvercinini indirmiş vermiyormuş canlar gitti.
Firma doğru hamle yapmış bence

Yavru yumurta konusundaki fikrimi de beyan edeyim, yorumumu bitireyim.
Yumurta dolumu olur boş mu bilemem, yavru sağlıklımı gelir onu da bilemem ama e vitamininin doğalını size söyleyeyim
Bulgur yağı ek olarak bunu kitapta göremezsiniz sanırım varsa da henüz oraya gelmedim çakşır otu araştırmanızı tavsiye ederim.

Şu kısımda da çok haklısınız ben hobi düşünüyorum, siz üretim tabiki fikir ayrılıkları olur mesele keyif alarak konuları tartışmaktır (kavga etmek değil herkes yanlış anlıyor konunun kritigini yapmak kastım )

Uzun lafın kısası bence de o dozajlar yanlış düşüncesindeyim bizim kanatlı dostlara göre değiller.
Sabah etmişiz vallahi hayırlı sabahlar diliyorum.
Not : 30 dk'dır forumdayımdır, Pc başında sabahlamadım göz kalmaz herhalde öyle bişe yapsak

Benim gbi uykusuzluk çektiyseniz kötü. Umarım sadece cumartesi olmanın verdiği rahatlıktır.

Bu konuyu açmamın sebeplerinden birisi hepimiz bu hobiye başlarken kulaktan dolma bilgilerle başlıyoruz. Sonra katman katman hoşumuza giderse ince ayarlarla uğraşıyoruz. Mesela her zaman şu vitamini haftada bir kullan diyoruz ama örneğin ayda bir hafta atla demiyoruz karaciğer sağlığı bakımından.

@Mehmet Gürbüz hocam kitabının bir noktasında bu konulara da değinsin bence. Sanki Mehmet hocama muhalefet ediyormuş gibi bir tavır içinde olmuş yazım ama inanın muhalefet değil. Hepimizin bakım koşulları farklı. Mesela ben evdeki kabilemle savaş halindeyim. Ot toplayamı seven bir valide, küçükken yuvalıktan yumurta aşırmaya çalışan bir yeğen, seviyor diye çay içirmeyi seven bir kızkardeş (maalesef 38 yaşında, eğitim için yaşı küçük). validenin otları güzel. Fakat sorun şu ki dışardan getirdiği otların üzerinde böxek yumurtasından belkide mantarlara kadar her şey var. ben istemez miyim @Şehmus BAKIR beyin dediği gibi doğal beslemek, takviyrlere para vermemek.

Biraz üretici kafasına kayınca takviyelerin ardı arkası kesilmiyor. Bu yüzden aslında @Mehmet Gürbüz hocamın bir noktada bir durun vakalım demesi güzel. Ayrıca sanki Mehmet hocam her şeye muhalefet gibi yazıyoruz da orada gerekli mantar veya diğer hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçların etken maddeleri de var mesela. @Mehmet Gürbüz hocam doğal beslemeyi seven birisi. Ve bakın bunu kulaktan dolma bilgilerle yapmamış. Örneğin kalsiyum takviyesi için bir tarifi var. Ne olduğunu söylemeyeceğim para verenlerin hakkına girmemek için. Dışardan aldığımız calcilux takviyesine vereceğiniz parayla gidin başka bir şey alın. Neden takviye takviye diye çıldırıp paramızı sokağa atalım? Bu açıdan @Mehmet Gürbüz hocamın manifestosunu seviyorum.

Diğer yandan Dünyaca ünlü Daniel Lutöff'un beslenme programı da doğal ürünlere dayalıdır. Adamdaki kuşlar nasıl değerliyse adam Çin'den İsviçre'ye gidip muhabbet kuşu alıp geri dönüyor kuşun kendi parası hariç. O adam bile gidip bahçesinden yalan olmasın söğüt ağacı idi sanırım söğüt ağacının dallarından veriyor. lipit mi neydi onun için faydalıymış kabuğu.

Röhnfreid birçok ürünü yarış güvercini gibi ekstra efor sarfeden kuşlar için hazırlamışken, doğal bir beslenme ürünü artık intenetten bile sipariş verilebilecekken neden bundan faydalanmayalım?

Ezcümle takviyeler iyi güzel hoş. Fakat onlara tamamen bel bağlamak özel durumlar hariç dikkat edilmesi gereken bir konu. Kuşların karaciğerini yormadan yaomak gerekli bunu. Zaten konuyu açma sebebim bu dozajlara falan çok güvenemediğim için.

 

[Mehmet Gürbüz]

KANATLI CANLILARDA İLAÇ KULLANIM DOZLARI

Kuşların tedavisi için kullanılan çoğu ilaç, kuşlar için formüle edilmiştir. Bu nedenle, kuşlar için ilaçların mevcudiyeti ve bunların uygulama yolları büyük ölçüde mevcut formülasyonların uygulanmasıyla ilgili sorunlar, ilaç konsantrasyonları ve birçok farklı kuş türü vardır. Türler arası farklılıklar ise canlı ağırlığı günlük yediği yem miktarı içtiği su miktarı uçuş alanı gibi farklılıklar göstermektedir.
Bu konu ile alakalı pek kaynak yok sadece ilacın perspektif inde yazılan kullanım talimatı özel olarak yazılmış temelden bir bilgi maalesef bulunmuyor.

Bir sorun karşısında ilaç veya vitamin verilecek ise hazırlama ve doz konusunda ne yazık ki eksik kalıyoruz ve başarıya ulaşamıyoruz. Öncelikle bilmemiz gereken ilacın veya vitamin kaynağının dozlarıdır. Hali hazırda bulunan vitamin veya ilaçların üretilmeleri denekler tarafından denenmeleri yaşam koşulları evde bakılan yetiştirici tarafından bakımı üstlenilen canlılardan geniş veya büyük kafeslerde denenmiş pazarlanmış ürünlerdir. Küçük kafeslerde bakılan kuşlar hastalığa daha yatkındır. İlaç dozlarına daha duyarlıdır. Yani doz aşımı kuşları öldürebileceği gibi hiç bir etkide göstermeyebilir.

İlaç nedir
Hastalıklardan korunmak veya hastalıkları tedavi etmek amacıyla Kullanılan, bitkilerden, hayvanlardan doğal olarak veya laboratuvarlarda Hazırlanma (sentetik) yöntemi ile elde edilen maddelere ilaç adı verilir. İlaç iki kısımdan meydana gelir:
Etkin madde (drog): Canlıda fizyolojik etki gösteren bir veya birkaç kimyasal madde karışımıdır.
Taşıyıcı: Etkin maddenin hasta tarafından kolay alınabilmesi veya iyi dozu edilebilmesi için katılan fizyolojik etkisi olmayan kimyasal maddelerdir (glukoz, parafin, gliserin gibi).
İlaçlar tesirlerini veriliş yoluna göre iki şekilde gösterir:
Lokal tesir: İlacın tatbik edildiği bölgede meydana getirdiği tesirdir.
Sistemik tesir: İlacın kana karışıp dokulara yayıldıktan sonra organizmada meydana getirdiği etkidir.
Kimyasal madde verme ve verilen bu maddelerin etkilerini ve yan etkilerini, ilaç etkileşimlerini bilme sorumluluğu önemlidir.

İlaçların Temel Kaynakları
• Doğal kaynaklar
• Mineraller
• Hayvansal kaynaklı
• Bitkisel kaynaklı
• Sentetik kaynaklar (laboratuvarda hazırlanmış)

Canlı bedeninde ilaç metabolizması 4 Temel aşamada tamamlanır.
1. Emilim (absorbsiyonu)
2. Taşınma (Transportasyon) (dağılım)
3. Değişikliğe uğrama (parçalanma)
4. Atılım (eliminasyon)

İLAÇLARIN ETKİ ŞEKİLLERİ
Tedavi Edici Etkisi
• Lokal Etki
• İlaç İnteraksiyonları
• Selektif Etki

İstenmeyen Etkisi
• Toksik Etkiler
• Allerjik Etkisi
• Genel (Sistemik) Etki

İlaç Etkileri
İlaçların bir kısmı etkilerini hücre zarları ile birleşerek gösterirler.
İlaç molekülleri hücre zarı üzerindeki alıcı (reseptör) denilen özelleşmiş bölgelere bir anahtarın kilidine uyduğu gibi bağlanırlar.

Vücuttaki her bir doku ya da hücre kendine özel ve diğerlerine benzemeyen bir reseptör grubuna sahiptir.
İlaçların hücre fizyolojisinde yaptığı bu değişikliklerin incelenmesine “farmakodinami” denmektedir.
İLAÇLARIN TEMİNİ VE SAKLANMASI
İlaçlar aynı odada, kilitli tutulmalıdır.
Temiz, kapalı, kuru, serin ve loş bir yerde saklanmalıdır.
İlaçların buharlaşmasını ve nemlenmesini önlemek için şişelerin ağzı sıkıca kapatılmalıdır.
Yağlı, sulandırılmış ilaçlar buzdolabında veya soğukta saklanmalıdır.
İlaç dozları
İlaç dozları belirlenirken dikkat edilecek unsurlar
Kullanılma yolu
Hayvan türü
Hayvanın yaşı
Vücut yüzey alanı ve
Biyotransfotmasyon (BT) ‘u dikkate alınır.

Uygulamada kolay olmasa da vücut yüzey alanına göre de ilaç dozları hesaplanabilir. Deneysel çalışmalarda ise vücut yüzey alanına göre Yapılacak doz hesaplanmalarının daha gerçekçi sonuç vereceği bildirilmiştir.
Vücut yüzey alanına göre yapılan doz ayarlamasında
Mg/kg olan doz, mg/m2’ye çevrilir.
İlaçlar vücudu başlıca Böbrek ve Safra (karaciğer) İle terk ederler.
Bir ilacın zehirli veya öldürücü miktarı ile sağaltıcı miktarı arasındaki oranı veya genişliği ifade eder. Sağaltım indeksi ilacın hasta için güvenliğini gösteren en önemli faktördür. Sağaltım indeksi ne kadar büyükse ilaç hasta için o ölçüde güvenli anlamına gelir.
Ancak birden fazla etkisi olan bir ilaç için tek bir sağaltım indeksinden bahsedilemez. İstenilen etkiye ulaşmak için ilacın dozları arasında fark bulunur.
İlaç, fizyolojik madde ve zehir arasında kesin bir sınır çizmek mümkün değildir. Örneğin; İlaçlar yüksek dozlarda zehir etkisini gösterirken;
Zehir olan bazı maddeler (Striknin, Arsenik) ilaç olarak kullanılabilir. Hatta vücuda alınan bazı fizyolojik maddeler (A ve D Vitaminleri, su, tuz) yüksek dozlarda zehir etkisi gösterebilirler.

Bir ilaç en belirgin etkisi ile tanınır. Ancak bunun yanında diğer pek çok etkileri de bulunabilir.

• İlaç bilgi forumuna bakılmalıdır
• Etken maddenin ismi
• Farmakolojik özellikleri ve etki şekli
• Kullanım yerleri ve tanı
• Dozaj uygulamaları
• Genç ve yetişkinler için ortalama ve sınır değerler
• Doz aralığı
• Ortalama sağaltım süresi
• Dozun artırılması veya azaltılmasını gerektiren durumlar
• (karaciğer, böbrek, kalp hastalıkları)
• İlaç etkileşmeleri
• Farmasötik bildirimler
• Dozaj şekli
• Etkin madde miktarı
• Taşıt maddeler
• Depolama şartları ve raf ömrü
• Ambalaj şekli ve büyüklüğü
• Ürün ve ambalaj şeklinin tanıtımı
• Hukuki durumu (reçete gerekliliği, kontrollü olup olmadığı)
• •Üretici ya da ithal eden firmanın adı, adresi, tlf no

Etkisiz doz
Uygulandığı zaman herhangi bir sağaltıcı etki oluşturmayan ilaç miktarıdır. Herhangi bir maddenin etkisiz miktarının belirlenmesi gereklidir. Örnek verecek olursak antibiyotik tedavisi süresi 3,5,7 tek günlerde verilir daha azı daha çoğu olmaz veya kullanılacak su miktarı karıştırılacak ilaç miktarı da stabil olmalıdır. Oransız bir şekilde azaltıp çoğaltılması halinde ilaç etkisini kaybeder.

Etkili doz
Hedef yapıda istenilen etkiyi oluşturan ilaç miktarıdır. Terapötik, Offisiyel, Efektif ve Sağlatıcı doz olarak da Bilinir.
Kullanılan ilaç miktarına göre üçe ayrılır
En küçük sağaltım dozu
Orta sağaltım dozu
En yüksek sağaltım dozu

Zehirli doz
Verildikten belli bir süre sonra zehirlenmeye sebep Olabilecek ilaç miktarıdır.
Zehirlenme belirtileri
Klinik
Biyokimyasal veya
Patolojik olarak ortaya çıkabilir.
Öldürücü doz
Uygulandıktan belli bir süre sonra ölüme yol açan ilaç miktarıdır.
Az zehirli Orta zehirli Zehirli Çok zehirli Çok şiddetli zehirli

Unutmayınız ki, ilaç ile zehir arasındaki tek fark dozdur. Her ilaç fazla alındığında zararlıdır.
1 tatlı kaşığı = Tam Ölçek = 5 ml
1 çay kaşığı = Yarım Ölçek = 2,5 ml
1 çorba kaşığı = 15 ml
0,5 ml = 10 damla
1 ml = 20 damla
1,5 ml = 30 damla
Öncelikli olarak sıvılar litre ile ölçülür sıvıları kilogram ile ölçmezsiniz. 1 litre 1ooo ml dir başka bir değişle 1 litre 1000 cc dir. Yani CC ile ML aynı miktarda sıvıyı ifade eder. Şırınga tiplerine göre değişiklik gösterebilir.
Bazı ilaçların içinden çıkan ölçü kapları standardın dışında olabilir. 10 ml lik kaplar gibi

Daha önce yazmıştım abi kopyala yapıştır oldu biraz ama kendi hazırladığım makale başkasının değil

 

[Mehmet Gürbüz]

Birşey yazacağım ama kızmayın arkadaşlar kuşunuzun canlı ağırlığını bilmiyorsaniz günlük yediği yemi içtiği suyu hesaplamiyorsaniz ,,, verilen tavsiyeler elbette sizin için iyiliğiniz için ama ya yetersiz kalır yada etkisi yıkıcı olabilir...

O yüzden bu etkenler göz önünde bulundurarak ilaç vitamin vb araclar hazırlanır

 

[Şahin_tutuş]

KANATLI CANLILARDA İLAÇ KULLANIM DOZLARI

Kuşların tedavisi için kullanılan çoğu ilaç, kuşlar için formüle edilmiştir. Bu nedenle, kuşlar için ilaçların mevcudiyeti ve bunların uygulama yolları büyük ölçüde mevcut formülasyonların uygulanmasıyla ilgili sorunlar, ilaç konsantrasyonları ve birçok farklı kuş türü vardır. Türler arası farklılıklar ise canlı ağırlığı günlük yediği yem miktarı içtiği su miktarı uçuş alanı gibi farklılıklar göstermektedir.
Bu konu ile alakalı pek kaynak yok sadece ilacın perspektif inde yazılan kullanım talimatı özel olarak yazılmış temelden bir bilgi maalesef bulunmuyor.

Bir sorun karşısında ilaç veya vitamin verilecek ise hazırlama ve doz konusunda ne yazık ki eksik kalıyoruz ve başarıya ulaşamıyoruz. Öncelikle bilmemiz gereken ilacın veya vitamin kaynağının dozlarıdır. Hali hazırda bulunan vitamin veya ilaçların üretilmeleri denekler tarafından denenmeleri yaşam koşulları evde bakılan yetiştirici tarafından bakımı üstlenilen canlılardan geniş veya büyük kafeslerde denenmiş pazarlanmış ürünlerdir. Küçük kafeslerde bakılan kuşlar hastalığa daha yatkındır. İlaç dozlarına daha duyarlıdır. Yani doz aşımı kuşları öldürebileceği gibi hiç bir etkide göstermeyebilir.

İlaç nedir
Hastalıklardan korunmak veya hastalıkları tedavi etmek amacıyla Kullanılan, bitkilerden, hayvanlardan doğal olarak veya laboratuvarlarda Hazırlanma (sentetik) yöntemi ile elde edilen maddelere ilaç adı verilir. İlaç iki kısımdan meydana gelir:
Etkin madde (drog): Canlıda fizyolojik etki gösteren bir veya birkaç kimyasal madde karışımıdır.
Taşıyıcı: Etkin maddenin hasta tarafından kolay alınabilmesi veya iyi dozu edilebilmesi için katılan fizyolojik etkisi olmayan kimyasal maddelerdir (glukoz, parafin, gliserin gibi).
İlaçlar tesirlerini veriliş yoluna göre iki şekilde gösterir:
Lokal tesir: İlacın tatbik edildiği bölgede meydana getirdiği tesirdir.
Sistemik tesir: İlacın kana karışıp dokulara yayıldıktan sonra organizmada meydana getirdiği etkidir.
Kimyasal madde verme ve verilen bu maddelerin etkilerini ve yan etkilerini, ilaç etkileşimlerini bilme sorumluluğu önemlidir.

İlaçların Temel Kaynakları
• Doğal kaynaklar
• Mineraller
• Hayvansal kaynaklı
• Bitkisel kaynaklı
• Sentetik kaynaklar (laboratuvarda hazırlanmış)

Canlı bedeninde ilaç metabolizması 4 Temel aşamada tamamlanır.
1. Emilim (absorbsiyonu)
2. Taşınma (Transportasyon) (dağılım)
3. Değişikliğe uğrama (parçalanma)
4. Atılım (eliminasyon)

İLAÇLARIN ETKİ ŞEKİLLERİ
Tedavi Edici Etkisi
• Lokal Etki
• İlaç İnteraksiyonları
• Selektif Etki

İstenmeyen Etkisi
• Toksik Etkiler
• Allerjik Etkisi
• Genel (Sistemik) Etki

İlaç Etkileri
İlaçların bir kısmı etkilerini hücre zarları ile birleşerek gösterirler.
İlaç molekülleri hücre zarı üzerindeki alıcı (reseptör) denilen özelleşmiş bölgelere bir anahtarın kilidine uyduğu gibi bağlanırlar.

Vücuttaki her bir doku ya da hücre kendine özel ve diğerlerine benzemeyen bir reseptör grubuna sahiptir.
İlaçların hücre fizyolojisinde yaptığı bu değişikliklerin incelenmesine “farmakodinami” denmektedir.
İLAÇLARIN TEMİNİ VE SAKLANMASI
İlaçlar aynı odada, kilitli tutulmalıdır.
Temiz, kapalı, kuru, serin ve loş bir yerde saklanmalıdır.
İlaçların buharlaşmasını ve nemlenmesini önlemek için şişelerin ağzı sıkıca kapatılmalıdır.
Yağlı, sulandırılmış ilaçlar buzdolabında veya soğukta saklanmalıdır.
İlaç dozları
İlaç dozları belirlenirken dikkat edilecek unsurlar
Kullanılma yolu
Hayvan türü
Hayvanın yaşı
Vücut yüzey alanı ve
Biyotransfotmasyon (BT) ‘u dikkate alınır.

Uygulamada kolay olmasa da vücut yüzey alanına göre de ilaç dozları hesaplanabilir. Deneysel çalışmalarda ise vücut yüzey alanına göre Yapılacak doz hesaplanmalarının daha gerçekçi sonuç vereceği bildirilmiştir.
Vücut yüzey alanına göre yapılan doz ayarlamasında
Mg/kg olan doz, mg/m2’ye çevrilir.
İlaçlar vücudu başlıca Böbrek ve Safra (karaciğer) İle terk ederler.
Bir ilacın zehirli veya öldürücü miktarı ile sağaltıcı miktarı arasındaki oranı veya genişliği ifade eder. Sağaltım indeksi ilacın hasta için güvenliğini gösteren en önemli faktördür. Sağaltım indeksi ne kadar büyükse ilaç hasta için o ölçüde güvenli anlamına gelir.
Ancak birden fazla etkisi olan bir ilaç için tek bir sağaltım indeksinden bahsedilemez. İstenilen etkiye ulaşmak için ilacın dozları arasında fark bulunur.
İlaç, fizyolojik madde ve zehir arasında kesin bir sınır çizmek mümkün değildir. Örneğin; İlaçlar yüksek dozlarda zehir etkisini gösterirken;
Zehir olan bazı maddeler (Striknin, Arsenik) ilaç olarak kullanılabilir. Hatta vücuda alınan bazı fizyolojik maddeler (A ve D Vitaminleri, su, tuz) yüksek dozlarda zehir etkisi gösterebilirler.

Bir ilaç en belirgin etkisi ile tanınır. Ancak bunun yanında diğer pek çok etkileri de bulunabilir.

• İlaç bilgi forumuna bakılmalıdır
• Etken maddenin ismi
• Farmakolojik özellikleri ve etki şekli
• Kullanım yerleri ve tanı
• Dozaj uygulamaları
• Genç ve yetişkinler için ortalama ve sınır değerler
• Doz aralığı
• Ortalama sağaltım süresi
• Dozun artırılması veya azaltılmasını gerektiren durumlar
• (karaciğer, böbrek, kalp hastalıkları)
• İlaç etkileşmeleri
• Farmasötik bildirimler
• Dozaj şekli
• Etkin madde miktarı
• Taşıt maddeler
• Depolama şartları ve raf ömrü
• Ambalaj şekli ve büyüklüğü
• Ürün ve ambalaj şeklinin tanıtımı
• Hukuki durumu (reçete gerekliliği, kontrollü olup olmadığı)
• •Üretici ya da ithal eden firmanın adı, adresi, tlf no

Etkisiz doz
Uygulandığı zaman herhangi bir sağaltıcı etki oluşturmayan ilaç miktarıdır. Herhangi bir maddenin etkisiz miktarının belirlenmesi gereklidir. Örnek verecek olursak antibiyotik tedavisi süresi 3,5,7 tek günlerde verilir daha azı daha çoğu olmaz veya kullanılacak su miktarı karıştırılacak ilaç miktarı da stabil olmalıdır. Oransız bir şekilde azaltıp çoğaltılması halinde ilaç etkisini kaybeder.

Etkili doz
Hedef yapıda istenilen etkiyi oluşturan ilaç miktarıdır. Terapötik, Offisiyel, Efektif ve Sağlatıcı doz olarak da Bilinir.
Kullanılan ilaç miktarına göre üçe ayrılır
En küçük sağaltım dozu
Orta sağaltım dozu
En yüksek sağaltım dozu

Zehirli doz
Verildikten belli bir süre sonra zehirlenmeye sebep Olabilecek ilaç miktarıdır.
Zehirlenme belirtileri
Klinik
Biyokimyasal veya
Patolojik olarak ortaya çıkabilir.
Öldürücü doz
Uygulandıktan belli bir süre sonra ölüme yol açan ilaç miktarıdır.
Az zehirli Orta zehirli Zehirli Çok zehirli Çok şiddetli zehirli

Unutmayınız ki, ilaç ile zehir arasındaki tek fark dozdur. Her ilaç fazla alındığında zararlıdır.
1 tatlı kaşığı = Tam Ölçek = 5 ml
1 çay kaşığı = Yarım Ölçek = 2,5 ml
1 çorba kaşığı = 15 ml
0,5 ml = 10 damla
1 ml = 20 damla
1,5 ml = 30 damla
Öncelikli olarak sıvılar litre ile ölçülür sıvıları kilogram ile ölçmezsiniz. 1 litre 1ooo ml dir başka bir değişle 1 litre 1000 cc dir. Yani CC ile ML aynı miktarda sıvıyı ifade eder. Şırınga tiplerine göre değişiklik gösterebilir.
Bazı ilaçların içinden çıkan ölçü kapları standardın dışında olabilir. 10 ml lik kaplar gibi

Daha önce yazmıştım abi kopyala yapıştır oldu biraz ama kendi hazırladığım makale başkasının değil

Emeğine sağlık hocam. sadece ekleyebileceğim genç kardeşlerimiz için neden kg ile litrenin aynı olmadığı. örneğin civa ile suyu düşünelim. Bunun için youtube'dan videolara bakabilirsiniz. civa ile suyun temel ağırlıkları birbirinden farklıdır. Buna özgül ağırlık denilir. Aynı hacimde olan bir kaba civa koyduğunuzda farklı bir kilogram çeker, su koyduğunuzda farklı bir kilogram çeker. O yüzden özellikle sıvılar litre yani hacim olarak ölçülür.

Hocam tekrar emeğinize sağlık. Yine üreticilerden bahsedeceğim ama üreticiler de kuşlarını yavruları olup büyüttükten sonra dinlendirmeye geçiriyorlar. Onların da ana hedefi kuşları kızıştırmak değil, sağlıklı olmalarını sağlamak temelde. Fakat piyasada bir kızıştırmaktır gidiyor.
Hatta küçük bir anektod vereyim. Geçenlerde bütün kuşçuların malzeme alıp bildiği bir toptancıdaydım. Bir üretici o ne bu ne falan sorup birkaç takviye aldı. Biraz sohbet etme imkanım oldu. Taubentin e50'den konu açıldı. Ben alıyordum o almıyordu. Bana dediği ilk laf "Kuş sağlıklıysa zaten çiftleşir, çoğalır". Saygılarımla.