• Kafeskuslari.com ailesine hoş geldiniz..

    Sizde kafes kuş türünüz hakkında paylaşım yapmak ve soru sormak için üye olunuz.
    Sizde ailede yerinizi alınız...

KANATLILARDA SİNDİRİM SİSTEMİ

Mehmet Gürbüz

Müdavim
Yazar
Sponsor
Katılım
27 Tem 2021
Mesajlar
554
Tepkime puanı
1,239
Puanları
93
Evet arkadaşlar genel tanım olarak sindirim sistemini paylaştık. Biraz daha derinlere inip kuşların sindirim sistemlerini yakından tanıyalım.

MUKOZA

Başta solunum, sindirim ve ürogenital yollar olmak üzere dışarıya açılan mukoza zarı, zarı kaplayan vücut boşlukları ve kanallar. Mukoza zarları, ağız, burun, göz kapakları, trakea (nefes borusu) ve akciğerler, mide ve bağırsaklar ve üreterler, üretra ve idrar kesesi dahil olmak üzere vücudun birçok yolunu ve yapısını kaplar.

Mukoza zarları ve salgıladıkları mukus, öncelikle koruma ve yağlama görevi görür. Örneğin, partikül madde ve patojenler (hastalığa neden olan organizmalar) salgılanan mukusta hapsolarak, ister akciğerler (solunum yolu durumunda) ister zar tabakasının hemen altında yatan dokular olsun, daha derin dokulara girmelerini engeller.

Mukoza bozulmadığı sürece sorun olmaz, mukoza hasara uğradığında özelikle sindirim sistemi üzerindeki mukoza hasar gördüğünde bakteri ve mantarlar kuşu hasta etmek için harekete geçer. Ne ile hasara uğrar? Asidik sıvı uygun olmayan besinler ve stres sonucu mukoza bozulur.


GAGA

Boynuzlaşmış derinin çene ve insisiv kemiklerin üzerini sarmasıyla şekillenen gaga, besinlerin alınması, taşınması ve parçalanmasının yanı sıra düşmanlara karşı savunma, tüylerin düzeltilmesi ve yuva yapımı gibi daha birçok işte kullanılır. Gaganın şekli ve uzunluğu türlere göre değişim gösterir ve gaga şekliyle beslenme tipi arasında sıkı bir ilişki vardır.

DAMAK

Kanatlı hayvanlarda yumuşak damak bulunmazken, ağız boşluğunun çatısını oluşturan sert damak kutan mukozaya sahiptir. Sert damağın orta hattında tavuk ve güvercinlerde uzun, kaz ve ördekte ise kısa dar bir yarık (choanal yarık) bulunur.

Bu yarık vasıtasıyla ağız ve burun boşluğu birbiri ile ilişkilidir. Bu nedenle kanatlılar su içerken suyun burun boşluğuna kaçmasını engellemek için başlarını yukarı kaldırırlar.



DİL

Kanatlılarda dil hem yemin alınması hem de yemin yutulması için ağzın arkasına itilmesinde görev almaktadır. İçinde bulunduğu alt gaganın şekline uyum sağlamış olan dil tavuk ve güvercinlerde dar ve ön ucu sivriyken, su kuşlarında ise daha geniştir ve ön ucu daha az sivridir.

YUTAK

Kanatlı hayvanlarda ağız boşluğu ve yutak belirgin bir sınırla ayrılmamıştır ve ikisi birlikte genel olarak orofarinks olarak isimlendirilmektedir. Yutak tavanının ortasında bulunan yarık (infundibular yarık) yutak boşluğunu orta kulak ile birleştirir.



YEMEK BORUSU ÖZFAGUS

Kanatlılarda özofagus farinksten proventrikulusa kadar uzanan ince duvarlı ve memelilerden nispeten daha geniş çapa sahip boru şeklinde bir organdır. Gıdaların proventrikulusa geçişini ve ıslatılmasını sağlayan özofagus kanatlılarda, pars servikalis ve pars torasika olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Özofagus iç yüzünde bulunan longitudinal kıvrımlar özellikle şahin, baykuş, karabatak gibi türlerde ileri derecede genişleme özelliğine sahiptir ki bu durum yiyeceklerin büyük bir kısmının alınmasını ve saklanmasını kolaylaştırır.

KURSAK

Kanatlılarda özofagus göğüs boşluğu girişinde kursak olarak isimlendirilen kese benzeri bir genişleme yapar. Kursak, yemleri ilk aşamada depolayarak mideye yavaşça geçişini sağlar ve böylece kanatlıların periyodik olarak beslenmelerine olanak tanır. Oldukça esnek bir yapıya sahip olan söz konusu bu yapı fazla miktarda sindirilmemiş yemi depolayabilir.


MİDE

Kanatlı midesi bir isthmus ya da intermediyer bölge ile ayrılmış olan proventrikulus(glandüler mide, ventrikulus glandularis) olarak isimlendirilen glandüler bölüm ve taşlık (muskuler mide, ventrikulus muskularis) olarak isimlendirilen muskuler bölüm olmak üzere iki kısımdan oluşur.

Proventrikulus (glandüler mide, bezsel mide): Proventrikulus mekik şeklindedir ve yemek borusu ile muskuler mide arasında uzanır. Büyüklüğü türlere göre değişen midenin bu bölümü tavuk ve güvercinlerde daha dar bir boşluk halindeyken, albatros, leylek, martı ve karabatak gibi etle beslenen kanatlılarda oldukça geniş olup esnek bir yapıya sahiptir.



MUSKULER MİDE TAŞLIK

Taşlık olarak da bilinen muskuler mide biraz konveks lense benzeyen yassı ve yuvarlak bir şekle sahiptir. Bu organ esas olarak çok güçlü düz kaslardan oluşur.
Bu nedenle duvar yapısı oldukça kalındır ve mukoza yüzeyi uzunlamasına seyreden dürümler İçerir. Lamina epitelyalis tek katlı prizmatik epitel hücrelerinden meydana gelir. Yüzey epiteli lamina propriya içerisine invagine olarak mukozal bezleri oluşturur.

Kuşlara uygun olan kum sindirilebilir özeliği olan kumlar kömürdür. Sert ezilmeyen kumlar burada bir birikinti yapabilir. Yemden faydalanamama gibi birçok sorunu tetikler.


BAĞIRSAKLAR

Kanatlılarda bağırsak kanalı memelilerde olduğu gibi ince ve kalın bağırsak olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. İnce bağırsak duodenum, jejunum ve ileum olarak üç bölüm halindeyken, kalın bağırsak sekum, rektum (kolon) ve kloakadan ibarettir.
İnce bağırsak; sindirim sisteminin, son besin sindiriminin, metabolit emilimin ve endokrin sekresyonun yapıldığı önemli bir bölümüdür.
Bağırsağın bu bölümü sindirim sürecinin bir parçası olan kompleks gıda bileşiklerinin basit bileşiklere yada yapı taşlarına parçalanmalarını sağlayan enzimleri üretir ve bu bileşikler bağırsak duvarından emilerek daha sonra işlenecekleri, depolanacakları veya kullanılacakları organ ya da bölgelere taşınırlar.





SİNDİRİM KANALI

Ağız boşluğu sindirim kanalının ilk bölümünü oluşturan ağız boşluğunun tümü çok katlı yassı epitelle kaplıdır. Ağız Boşluğunun ön kısmında lamina propriya ve submukoza ayrımı yapılamazken, arka kısımda epitelin altındaki bağ doku katmanı lamina propriya ve submukoza olarak ayrılır. Ağız boşluğu mukozasında lamina muskularis katmanı bulunmaz. Ağız boşluğunun tabanı bazı türlerde çok fazla genişleyebilme özelliğine sahip membran benzeri bir yapıdadır.

KLOAK

Son bağırsağın dışa açıldığı, dışkının ve idrarın belirli bir süre tutulduğu ve eşeysel üretimin akıtıldığı kısımdır. Coprodaeum, Urodaeum ve Proctodaeum denilen üç kısımdan oluşur. Coprodeum son bağırsaktan sonraki kısmı oluşturur. Onu izleyen urodaeuma vasa deferentia (sperma kanalı) ya da ovidukt (yumurta kanalı) açılır.
Sindirilmiş besinlerdeki su, buradan vücut içerisine geri emilir. Proctodaeum ise anüse açılan kısımdır. Proctodaeumur er arkadaki kısmı enine çizgili yani istemli anüs kasları ile donatılmıştır. Genç kuşlarda son bağırsağın kloaka geçiş bölgesinde bursa fabricii adı verilen dorsal bir çıkıntı bulunur bu kısımda lenfositler üretilir.

KARACİĞER

Ana hatlarıyla iki loptan oluşmuştur. Sağ lob genellikle soldakinden daha büyüktür. Sindirim için safra salgılar. Ayrıca lipit ve glikojen depolar. Glikojenin, ürik asit ve birçok proteinin sentezini gerçekleştirir. Embriyonik evrede ve postembriyoik gelişmenin ilk evrelerinde kan yapıcı organ olarak görev görür.

Karaciğer et ve dane yiyen kuşlarda küçük, böcek ve balık yiyenlerde ise büyüktür. Her karaciğer lobu kendi safra kanalını taşır Sol safra kanalı doğrudan doğruya, sağ kanal ise safrakesesi aracılığı ile onikiparmak bağırsağına açılır ya da kanalın bizzat kendisi genişleyerek bir çeşit safrakesesine dönüşür. Birçok kuş türünde safrakesesi yoktur (devekuşu, güvercin ve papağan)

PANKREAS

Karbonhidrat metabolizmasını düzenleyen insülin ve glukagon ile bazı sindirim enzimlerini salgılar.
On iki parmak bağırsağının ön ve arka bağlantısı arasında kıvrımın arasında bulunur ve yapısal olarak en azından birbirinden net olarak ayrılabilen üç loptan meydana gelir.

Ekzokrin pankreasın salgısı amilaz, lipaz ve farklı proteolitik enzimler içerir. Pankreas çok defa üç çıkış kanalı ile duodenumun kıvrımı yakınına bağlanmıştır. Orta lobunun dışarıya açılan kanalı yoktur. Bu lobi salgısını doğrudan doğruya on ve arka loba verir.


SAFRA KESESİ

Karaciğerde hepatositler tarafından üretilen safrayı Yoğunlaştıran ve depolayan safra kesesi, kanatlı hayvanlarda karaciğerin sağ lobu üzerinde konumlanmıştır.

Beç tavuğu, güvercin, muhabbet kuşu ve devekuşlarında ise safra kesesi bulunmamaktadır.

Safra kesesinin bulunmadığı bu türlerde üretilen safra depolanmaksızın safra kanalı yoluyla bağırsaklara iletildiğinden fonksiyonel bir sorun ortaya çıkmaz.



Kısaca arkadaşlar bütün canlıların 2. Beyni bağırsaklardır. Ve sindirim sisteminin doğru çalışması bozulmaması canlının yaşam kalitesinin artmasında büyük önem taşımaktadır. Burada bu konuları bilmemiz. Hastalıklara karşı bir duvar bir barikat görevi görecektir.

Hastalıklar kuşları genel olarak sindirim sistemi üzerinden vurur. sindirim sistemi bozulduğunda son 2 güne kadar kuşlar canlılığını korurlar son 2 gün ise kafes tabanına inerler, kurtarma şansı çok azdır.

Bu yüzden bizim bu konular üzerinde biraz bilgiye ihtiyacımız var. Yukarıda anlatılan konuları tanımlar kısım kısım yazılmıştır. çok uzun olmaması adına kilit noktalarını sizler için hazırladım.


Dikkat: Bu yazı kafeskuslari.com'a aittir ve özeldir. İzinsiz paylaşılamaz.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Mehmet Gürbüz

Müdavim
Yazar
Sponsor
Katılım
27 Tem 2021
Mesajlar
554
Tepkime puanı
1,239
Puanları
93
Emeğinize sağlık, biyoloji dersi anlatır gibi anlatoyorsunuz maşallah :D 🧿
Hocam bunlar çok keyifli konular biraz ilgi olunca özelikle öğrendim biyoloji biraz kimya ☺

Bir kuş sever için kilit biyoloji ve kimya bilgisi gerisi geliyor kendiliğinden değerli yorumunuz için teşekkür ederim sağlıklı günler dilerim..
 

Mehmet Gürbüz

Müdavim
Yazar
Sponsor
Katılım
27 Tem 2021
Mesajlar
554
Tepkime puanı
1,239
Puanları
93
anladım abi bide bişey daha sorsam adamlar yumurta kabuklarını toz haline getirip veriyorlar sence sağlıklımı zararlımı bişey?
Eğer doğru işlemden geçerse gayet faydalı kardeşim fırınlama mutlaka yapmak gerekir. Arı kalsiyum ancak bu şekilde açığa çıkar
 

Benzer konular

Üst Alt