Farkettiğim kadarıyla baya baya yavru bu kuş. Kolay da eğitilir ama çok acele etmişsiniz anladığım kadarıyla. Elinizin kafesteki varlığına yeni alışıyor daha kuşunuz.
Ayrıca neden elinize gelsin ki ya da parmağınıza çıksın ki? Bunu ilk başta ciddi ciddi bilmiyorlar. Siz parmağınızı uzatıyorsunuz ama tutmak için mi, tünek mi, dürtmek mi hiç bir fikri yok kuşun baya.
Bunun için ilk başta dal darı uzatın. Uzaktan uzattığınız dal darıyı saha sonraları 1 topçuk kesip verin. Daha sonraları avucunuza yem ya da dal dadı koyun. Bunlar gibi pozitif pekiştireçlerle kuş diyecek ki ha bu el korkulacak bir şey değil. Bana sevdiğim şeyleri getiriyor.
Ha zorla da olsa parmağınızı göğüs bölgesine ittirip yine parmağınıza çıkmasını sağlayabilirsiniz. Güzel de alışır. Hatta açın youtube'u perde arkasına alıyorlar kuşları. Kuşun kaçacak yeri olmuyor. Mexburen bir yerlere tutunuyor. Evet parmağa alışır mı, alışır. Fakat bu zorunlulıktan doğan bir alışma. Öyle alışan bie kuş adını seslen gelmez. Kafesi aç gideceği yer avizedir perdedir. Evet avizeye elini tutunca parmağa çıkar ama o kadar. Çünkü alıştırırken pozitif bir pekiştireç yerine negatif bir pekiştireç olan "zorunda kalma" negatif pekiştirecini kullandınız.
Zamanla parmaklarınıza, ellerinize alıştıktan sonra örneğin daldarı 5 cm uzaktan tutun. onu yemek için sizin parmağınıza çıkmak zorunda kalsın. Alıştıkça alıştıkça mesafeyi uzatın. Bu arada afferim diyerek adını söyleyerek yumuşak seslerle istediğiniz hareketi yaptığında onu motive edin. Bu sesler de onun için bir ödüldür.
Konuşmayı hafife almayın. Eğitim sırasında yumuşak ses tonu ile sert ses tonunu ayırt ediyorlar. Hatta bu konuşmalar telefondan geliyorsa umurlarında değil ama bakıcısı olarak sizden geliyorsa tepkisi farklıdır. Bunu da ayırıyorlar ve sizin sesiniz onun için özel bir ses. Siz o sürünün liderisiniz şimdilik. Daha doğrusu yemini suyunu verdikçe, ya o sürü lideri olacak ya da siz. Bu sürü liderliği geniş bir konu ama kabaca yüksek yerlere çıkmaya alışmadığı sürece lider sizsiniz. Lider yemin tazesini yer, suyun iyisini içer, tüneğin iyisine geçer. Yemi suyu siz verdiğiniz için lider sizsiniz. Bazen bu juşlar anlaşamıyor derler mesela. Ya da aynı cinsiyetten iki kuşu bir arada tutmazlar. Bunun sebebi liderlikten sonra gelen hiyerarşidir. Ve evet sizin kuşunuz da büyüdüğü zaman liderliği eline almak isteyecek bir gün.

Çok büyük bir papağan besleseydiniz bu sorun olabilirdi. Sultanlar, muhabbetler gibi ufak türler için bu pek problem değil. En fazla elinizi azcık daha kuvvetli ısırır. Saldırı 100 hasar sıfır yani.
Bu uzun paragraftan sonra sadede geleyim. eğitim sırasında ona ödül dal darısı uzatmanız pozitif pekiştireç olmakla birlikte sizi gerçek manada o sürünün lideri yapar. Fakat bir şartla. Özellikle ilk 1-2 ay. daha doğrusu cinsel olgunluğa ulaşana kadar dışarda yem su vermeyin ödül yemleri haricinde. Kafesten parmağınızda çıkarın, parmağınızda geri sokun. Bu kimin lider olduğunu gösterir. Bunu zalimlik gibi algılamayın. Bir papağanın dünyası hiyerarşik çalışır ve her sürüye bir lider lazım. Bu liderliği siz yapmazsanız o yapacaktır seve seve emin olun. Ve bütün kararları da o verecektir kendi açısından lider sizin açınozdan yaramaz bir çocuk gibi.

benim evdeki sarı kafa öyle mesela. asla kafese sokamıyorum bu maddeyi atladığım için.
Diğer bir konu da masa tipi bir T tünek edinmek veya yapmak. Kafesten ilk çıkardığınızda T tüneğe alıştırır ve eğitimini onun üzerinde yaparsanız beraber sosyalleşmiş de olursunuz. Avizelere yukarılara kaçmaz çünkü konacağı bir yer vardır.
Hayırlı olsun bu arada. Acele etmeyin yavaş yavaş hallolur her şey. buğday çimi gibi doğal beslenme yollarını da araştırın derim tavsiye olarak. zinde bir kuşun hem bağışıklığı kuvvetli olur hem de eğitime çok müsait olur.