Kuşun karakterine göre değişse de genelde küçüklükten kafesi hapis olarak görmemesi için müsaitseniz kapı açık olsun ama dışarda yem,su şu bu vermeyin kafesi benimseyene kadar. Sadece kafesten beslendiğinde ve kapı açık olduğunda bu onun için pozitif pekiştireçtir. Kafesten nefret etmez. Hatta canı sıkılınca uçup uçup sonra kafesinde takılan kuşlarım vardı kapı açık olduğu halde. Kafesi gözlerinde hapisten ziyade beslenilen yer, oyun oynanan yer olarak gördüklerinde daha keyifli olurlar. Tabi bazısı bunu yine de istemiyor.
Özellikle yavrulukta kafese koyduktan hemen sonra kapıyı kapattığınızda bunu ezberliyorlar. Ondan sonra elinize gelen hatta kendini sevdiren kuş kafese gideceğini anladığı anda kaçıyor.
Bendeki dişi kafes bağımlısı. Ayrı odaya da götürsen gider bulur geri kafesini. Ama erkek olan elinden gelse kafesi ateşe verir. Erkek olanı ilk almıştım. O hep masada elimizden beslendi, her şeyimize ortak çıktı. E tabi onun için bir anda eğlenirken, sosyalleşirken kafese kapatılmak kafesten nefret etmesine sebep oldu. Dişiyi aldığımda yazdı. O öyle kafes içinde büyüdü camlar açık diye salamayınca. Şimdi de kafes bağımlısı oldu. Cinsiyetleri de etkili tabi ama yetiştirme şeklinin de büyük payı var.
Bu özellikle sultanlarda parmağı ısırma da mesela genelde yanlış oyundan kaynaklanıyor. Ufakken parmağımızı sürekli gsgasına götürünce didelemesi hoşumuza gidiyor ama hayvana otomatik olarak "parmak görürsen ısır" komutunu öğretmiş olıyoruz.


Kuş aslında bizim onu eğittiğimiz şekilde davranıyor garibim.