hilruddy
Aktif Üye
- Katılım
- 23 Eyl 2023
- Mesajlar
- 134
- Tepkime puanı
- 38
- Puanları
- 28
herkese merhaba. evet söylemesi kolay kuşumu bu gece kaybettim maalesef. buraya acımı paylaşmak için geldim. şimdiden söyleyeyim, üzülmek istemiyorsanız okumamanızı tavsiye ederim.
kuşumun ölüm nedenlerinden birisi tecrübesiz olmamız, diğeri ise imkanlarımın kısıtlı olması. belki diğer bir neden de bağışıklığının zayıf olmasıdır bilemiyorum.
eve geldiğinde en az 1-2 en çok 4 aylıktı tam bilemiyorum. kuşum bulutu eve abim getirdi, aklınca üretim yapmayı düşündü. sıfır bilgiyle üretim senin neyine?! eve getirip bir kez olsun ne kafesini temizledi ne de bir kere yemini suyunu değiştirdi ne de başka bir şey yaptı. bir suluk bir yem aldı, koydu bir yere. sadece işten sonraları uçurup seyrediyordu, birazcık seviyodu o kadar. neyse ki kardeşimle ben de seviyoruz da. biz ilgilendik hep. ama işte bir tecrübemiz, bilgimiz yok neyi var fark edemedik.
yaşarken birkaç kez problem yaşadık. bir keresinde abim, bulut eş tutmuyor diye(denemedi bile) bulutu götürdü ve satıp iki eş aldı, bunlar daha iyi diye. bir keresinde de üzerine cisim düştü, kanadını incitti. bu olayları çok şükür atlattık. ama maalesef sonuncu...
son olay da şöyle: 12 gün önce ben halsizleştiğini fark ettim. geçici sandım. ailem bir şeyi yok diye düşündü. sonra 2 gün geçti aradan baktım hala halsiz. üşüttü sanmıştım ama keşke sadece üşütseymiş... baktım ishal olmuş, iştahı az, hep uyuyor, kabarık. forumlara vs yazdım. uzun saatler sonra dönüldü. araştırdım ama pek çok şey çıktı karşıma, hep vakit kaybettim. sonra bu platformu bulup yazdım buraya. sordular, detaylı bilgi verdim ve birkaç hastalığının olabileceğini söylediler. ama uzaktan olduğu için herkes bir şey söyledi. en doğru olanı kanatlı uzmanına görünmesiydi. o da burada yok. en yüksek puanlı klinikte de dışkı analizi yapmıyolarmış, kim bilir diğerleri ne halde. zaten götürsem hem yolda perişan olucak hem de param muayene harici ekstra bir işlem ve ilaca yetmeyecekti. kaldı ki zaten kanatlı veterineri değildi. yine de ailem istese götürürdü ama götürmediler. abarttığımı düşündüler, yine iyileşir dediler. bir haftada şöyledir, böyledir diye veteriner kesildiler. anlatıyorum şu var bu var diye. bana gülüyolar. alt tarafı bir kuş diyerek basite indirgediler. abime "ölücek bu gidişle, veterinere gitmesi gerekiyor" dedik. ne dedi sizce? ben söyleyeyim "napim ölcekse??" dedi... bilmiyorum nasıl bu kadar basit olabilir? keşke diyorum en başından bunların başıma gelebileceği bilincine sahip olsaydım da en başından gelmeseydi bize. ama yok olan oldu.
neyse işte bu sitedeki söylenilen her şeyi aldım. bazılarını sonradan bazılarını hemen. kursaktan besleme yapamadık, aparatını aldım ama ağzına verdik, petshopa sorcaktık. her baktığımızda o kişi yoktu, soramadık. ama ağzına azar azar sıkarak besledik. gün içinde ara ara yem vermeye çalıştım, başlarda yedi. son günlerinde yememeye başladı. ilaçlarına başlaması için güç toplaması gerekiyordu. yormamaya çalışarak elimizden geldiğince mamasını yemini takviyelerini verdik. ama günden güne çöküyordu. 4 gün önce göğsünü kontrol ettik baktık göğüs kemiği de sivrileşmiş, kuşumuz kuruyor. zaten onu fark edince kardeşim de ben de birden çöktük. bana bakıp abla bulut ölecek mi demesini unutamıyorum. işte bir şekilde devam ettik. takviyeler bittiğinde artık ilaçlarına başlaması gerektiği söylendi. ilaçlarını aldığım satıcıya ağır gelir mi diye sordum o da benzer durum yaşamış ve gelmez dedi. başlayacağı gün kafes tabanına daha sık inmeye başladı. (önceki günlerde de 1-2 kez indiği oldu ama hemen altını değiştirip tüneğine koyduk. gün geçtikçe de inme sıklığı artıyordu) dün işte ilaçlara başlayacaktı. dün sabah kafes tabanına falan indi yine. dedim dur nolur bak ilaçlarına başlıcaz biraz daha dayan. 2 tane solunum ilacı vardı birisi diğerinin etkisini artırıyormuş. ilk günden kaldıramaz diye koymadım onu. diğerini koydum içine de multivitamin ekledim. öğlen beslendi, akşama doğru beslendi bir de yatmadan önce besliyorduk. akşama doğru yine kafes tabanına indi. tüneğine çıkarıyoruz sonra bakıyoruz yine inmiş. son günlerde ilk kez sindirilmemiş yem kustuğunu gördüm. sık sık öğürüyordu. dün bu öğürmesi iyice arttı. dengesinden bahsetmedim onu da gün geçtikçe kaybetti. çırpınırken yem yerken vs dengesini kaybediyordu. dün yatmadan önce besleyecektik. yine zorla besledik. son 2 gündür verdiğimiz mamayı da iyice yutmuyordu, birazını yutuyor, birazı ağzında görünüyordu. her mama verişimizde serbest bırakıp yutmasını bekliyoruz. yine aynısını yaptık ama bu kez kötü oldu. kardeşim alıp kafesine koyacaktı, birden ayağıyla kardeşimin parmağını kavramamaya başladı. ama ayakta duruyordu. ilaçtan dolayı mı diye düşündük ama vermeden önce de yani sabah da kötüydü. gözleri her geçen gün daha yorgun görünüyordu ve sulanıyordu. hastalandığını fark ettiğimden beri her gün sabaha çıkacak mı diye düşünüyorum. ilk öğrendiğim zamanlar gece 2 kez uyanıyodum, bir şey olmuş mu diye. son 2 gün artık ne olacağı belliydi bence çünkü yemi kesmişti artık. sadece ne zaman olacağını bilmiyorduk. ama ilaçları belki işe yarar diye yine de bir umudumuz vardı. ama dün en son beslediğimizde sabaha çıkamayacağını anladık. kafesin tabanını temizledim. yine indi aşağı gözleri kısık, son nefeslerini veriyordu. duygularımı ifade edemeyecek kadar kötü bir durumdaydım. kafasını, ensesini yavaşça sevdim. o da gülümseyerek nefes almaya çalışıp öğürüyordu, sanki kursağından nefes alıyor gibi tuhaf hareketler yaptı. dün saat 23-24 gibi kafesi yatarken görebileceğim bir yere koydum. gözlerim yaşlı uzanmıştım, uyumuşum. gece saat 1 gibi peçete üzerine düştüğünü sandığım o hafif sesle uyandım, hemen baktım. bizi bırakıp gitmiş... günlerce o kadar ağladım ve yorgunum ki, onu yerde hareketsiz görünce yeterince üzülecek enerji bulamadım kendimde.
cebimdeki bütün parayı düşünmeden harcadım, hiç de pişman değilim. üç kuruş parayı bir cana değişecek biri değilim. bunu 'sadece ben' yaptığımda olmuyormuş işte. fark edemedik. ben en ufak şüphelendiğim her şeyi araştırıyordum ama bazı hareketlerinin problem olduğunu akıl edemedim. böyle durumlarda elden gelen değil de yapılması gereken her şey yapılmalı. bunu sonradan fark ettim. hani tecrübe kazandık denilecek bir durum değil çünkü sonucunda kuşum öldü ve geri dönüşü yok. ben de kardeşim de üzgünüz.
bu arada ben 18, kardeşim de 14 yaşında. bu yıl tekrar sınava hazırlanıyordum ama 2 haftadır kitap yüzü açacak mentalim yok, çok zayıfım zaten üstüne bu hafta 1-2 kilo daha verdim. kardeşime bakıyorum o üzgün, ağlıyor. bu yıl liseye geçti. şimdiye kadar hep futbolcu olmak istiyorum derdi. ya olmazsa diye sorardık, verecek bir cevabı olmazdı. ama artık eğer futbolcu olamazsam veteriner olucam diyor
kuşumun ölüm nedenlerinden birisi tecrübesiz olmamız, diğeri ise imkanlarımın kısıtlı olması. belki diğer bir neden de bağışıklığının zayıf olmasıdır bilemiyorum.
eve geldiğinde en az 1-2 en çok 4 aylıktı tam bilemiyorum. kuşum bulutu eve abim getirdi, aklınca üretim yapmayı düşündü. sıfır bilgiyle üretim senin neyine?! eve getirip bir kez olsun ne kafesini temizledi ne de bir kere yemini suyunu değiştirdi ne de başka bir şey yaptı. bir suluk bir yem aldı, koydu bir yere. sadece işten sonraları uçurup seyrediyordu, birazcık seviyodu o kadar. neyse ki kardeşimle ben de seviyoruz da. biz ilgilendik hep. ama işte bir tecrübemiz, bilgimiz yok neyi var fark edemedik.
yaşarken birkaç kez problem yaşadık. bir keresinde abim, bulut eş tutmuyor diye(denemedi bile) bulutu götürdü ve satıp iki eş aldı, bunlar daha iyi diye. bir keresinde de üzerine cisim düştü, kanadını incitti. bu olayları çok şükür atlattık. ama maalesef sonuncu...
son olay da şöyle: 12 gün önce ben halsizleştiğini fark ettim. geçici sandım. ailem bir şeyi yok diye düşündü. sonra 2 gün geçti aradan baktım hala halsiz. üşüttü sanmıştım ama keşke sadece üşütseymiş... baktım ishal olmuş, iştahı az, hep uyuyor, kabarık. forumlara vs yazdım. uzun saatler sonra dönüldü. araştırdım ama pek çok şey çıktı karşıma, hep vakit kaybettim. sonra bu platformu bulup yazdım buraya. sordular, detaylı bilgi verdim ve birkaç hastalığının olabileceğini söylediler. ama uzaktan olduğu için herkes bir şey söyledi. en doğru olanı kanatlı uzmanına görünmesiydi. o da burada yok. en yüksek puanlı klinikte de dışkı analizi yapmıyolarmış, kim bilir diğerleri ne halde. zaten götürsem hem yolda perişan olucak hem de param muayene harici ekstra bir işlem ve ilaca yetmeyecekti. kaldı ki zaten kanatlı veterineri değildi. yine de ailem istese götürürdü ama götürmediler. abarttığımı düşündüler, yine iyileşir dediler. bir haftada şöyledir, böyledir diye veteriner kesildiler. anlatıyorum şu var bu var diye. bana gülüyolar. alt tarafı bir kuş diyerek basite indirgediler. abime "ölücek bu gidişle, veterinere gitmesi gerekiyor" dedik. ne dedi sizce? ben söyleyeyim "napim ölcekse??" dedi... bilmiyorum nasıl bu kadar basit olabilir? keşke diyorum en başından bunların başıma gelebileceği bilincine sahip olsaydım da en başından gelmeseydi bize. ama yok olan oldu.
neyse işte bu sitedeki söylenilen her şeyi aldım. bazılarını sonradan bazılarını hemen. kursaktan besleme yapamadık, aparatını aldım ama ağzına verdik, petshopa sorcaktık. her baktığımızda o kişi yoktu, soramadık. ama ağzına azar azar sıkarak besledik. gün içinde ara ara yem vermeye çalıştım, başlarda yedi. son günlerinde yememeye başladı. ilaçlarına başlaması için güç toplaması gerekiyordu. yormamaya çalışarak elimizden geldiğince mamasını yemini takviyelerini verdik. ama günden güne çöküyordu. 4 gün önce göğsünü kontrol ettik baktık göğüs kemiği de sivrileşmiş, kuşumuz kuruyor. zaten onu fark edince kardeşim de ben de birden çöktük. bana bakıp abla bulut ölecek mi demesini unutamıyorum. işte bir şekilde devam ettik. takviyeler bittiğinde artık ilaçlarına başlaması gerektiği söylendi. ilaçlarını aldığım satıcıya ağır gelir mi diye sordum o da benzer durum yaşamış ve gelmez dedi. başlayacağı gün kafes tabanına daha sık inmeye başladı. (önceki günlerde de 1-2 kez indiği oldu ama hemen altını değiştirip tüneğine koyduk. gün geçtikçe de inme sıklığı artıyordu) dün işte ilaçlara başlayacaktı. dün sabah kafes tabanına falan indi yine. dedim dur nolur bak ilaçlarına başlıcaz biraz daha dayan. 2 tane solunum ilacı vardı birisi diğerinin etkisini artırıyormuş. ilk günden kaldıramaz diye koymadım onu. diğerini koydum içine de multivitamin ekledim. öğlen beslendi, akşama doğru beslendi bir de yatmadan önce besliyorduk. akşama doğru yine kafes tabanına indi. tüneğine çıkarıyoruz sonra bakıyoruz yine inmiş. son günlerde ilk kez sindirilmemiş yem kustuğunu gördüm. sık sık öğürüyordu. dün bu öğürmesi iyice arttı. dengesinden bahsetmedim onu da gün geçtikçe kaybetti. çırpınırken yem yerken vs dengesini kaybediyordu. dün yatmadan önce besleyecektik. yine zorla besledik. son 2 gündür verdiğimiz mamayı da iyice yutmuyordu, birazını yutuyor, birazı ağzında görünüyordu. her mama verişimizde serbest bırakıp yutmasını bekliyoruz. yine aynısını yaptık ama bu kez kötü oldu. kardeşim alıp kafesine koyacaktı, birden ayağıyla kardeşimin parmağını kavramamaya başladı. ama ayakta duruyordu. ilaçtan dolayı mı diye düşündük ama vermeden önce de yani sabah da kötüydü. gözleri her geçen gün daha yorgun görünüyordu ve sulanıyordu. hastalandığını fark ettiğimden beri her gün sabaha çıkacak mı diye düşünüyorum. ilk öğrendiğim zamanlar gece 2 kez uyanıyodum, bir şey olmuş mu diye. son 2 gün artık ne olacağı belliydi bence çünkü yemi kesmişti artık. sadece ne zaman olacağını bilmiyorduk. ama ilaçları belki işe yarar diye yine de bir umudumuz vardı. ama dün en son beslediğimizde sabaha çıkamayacağını anladık. kafesin tabanını temizledim. yine indi aşağı gözleri kısık, son nefeslerini veriyordu. duygularımı ifade edemeyecek kadar kötü bir durumdaydım. kafasını, ensesini yavaşça sevdim. o da gülümseyerek nefes almaya çalışıp öğürüyordu, sanki kursağından nefes alıyor gibi tuhaf hareketler yaptı. dün saat 23-24 gibi kafesi yatarken görebileceğim bir yere koydum. gözlerim yaşlı uzanmıştım, uyumuşum. gece saat 1 gibi peçete üzerine düştüğünü sandığım o hafif sesle uyandım, hemen baktım. bizi bırakıp gitmiş... günlerce o kadar ağladım ve yorgunum ki, onu yerde hareketsiz görünce yeterince üzülecek enerji bulamadım kendimde.
cebimdeki bütün parayı düşünmeden harcadım, hiç de pişman değilim. üç kuruş parayı bir cana değişecek biri değilim. bunu 'sadece ben' yaptığımda olmuyormuş işte. fark edemedik. ben en ufak şüphelendiğim her şeyi araştırıyordum ama bazı hareketlerinin problem olduğunu akıl edemedim. böyle durumlarda elden gelen değil de yapılması gereken her şey yapılmalı. bunu sonradan fark ettim. hani tecrübe kazandık denilecek bir durum değil çünkü sonucunda kuşum öldü ve geri dönüşü yok. ben de kardeşim de üzgünüz.
bu arada ben 18, kardeşim de 14 yaşında. bu yıl tekrar sınava hazırlanıyordum ama 2 haftadır kitap yüzü açacak mentalim yok, çok zayıfım zaten üstüne bu hafta 1-2 kilo daha verdim. kardeşime bakıyorum o üzgün, ağlıyor. bu yıl liseye geçti. şimdiye kadar hep futbolcu olmak istiyorum derdi. ya olmazsa diye sorardık, verecek bir cevabı olmazdı. ama artık eğer futbolcu olamazsam veteriner olucam diyor